DOLAR
34,09 0,02%
EURO
38,04 0,04%
ALTIN
2.874,38 0,03%
BITCOIN
2.148.483,8 -0,3%

Evlilik korkusu o kadar da masum değilmiş! Sizde de bu hastalık olabilir

Psikolog Arzu Hamurcu, "evlilik korkusu" anlamına gelen "gomofobi" hakkında verdiği bilgilerde, çiftlerin korkularının konuşamadıkları için gözle görülür olduğunu söylerken, zamanda şunları ekledi: "Evliliğe yüklenen anlam, evlilikte korkuya neden olur."

Yayın Tarihi: 26.11.2023 14:42
Güncelleme Tarihi: 26.11.2023 14:42

Evlilik korkusu o kadar da masum değilmiş! Sizde de bu hastalık olabilir

Gomofobinin, tüm geleceği tek bir kişiyle geçirme korkusu veya bağlanma korkusu olduğunu belirten Psikolog Arzu Hamurcu, şöyle konuştu:

“Tüm geleceğinizi tek kişiyle geçirme fikrinden başlayarak birçok yerden evlilik korkusuna dönüşebiliriz. Birisi ve bağlılık korkusu. Gomofobinin sözlük anlamı evlilik korkusudur. Edebiyata bakıldığında sadece evlilik korkusu yok, aslında bu tip de var. Evlilikten korkan kişilerin aynı zamanda ciddi ve uzun süreli ilişkilerden korktukları görülmektedir. Eğer bu konunun özüne inersek, gerçekten evliliğin anlamını tartışmalıyız. Çünkü tüm mitlerde ve masallarda masalsı bir evlilik gibi efsanelere rastlarız, hikayenin sonu bir prens, bir prenses ve mükemmel bir gelinin evliliğidir. , güzel. Aslında burada vurgulanması gereken asıl nokta da budur. Çünkü mükemmel bir eş ya da mükemmel bir evlilik diye bir şey bulunmamaktadır. Bir çift terapisti olarak şunu söyleyebilirim ki eğer herhangi bir sorun yoksa ilişki sağlıklı değildir. Tartışma olacaktır ama önemli olan tek şey tartışmanın nasıl yürütüleceğidir. Bu nedenle dikkat etmemiz gereken şey evliliğe yüklediğimiz anlamı konuşmaktır. Bu noktada bu çok önemli bir kavram; Eğer aileniz ve büyüdüğünüz çevrede evliliğe olumsuz bakıyorsa evliliğe olumsuz bakmanız son derece normaldir. Benzer şekilde, içinde büyüdüğünüz ailenin harika bir evliliği varsa ve siz de harika bir ebeveyn rolünü gördüyseniz, insanlar siz bu kadar mükemmelliği ortaya koyamayacağınız için evlenmekten korkabilirler. Çünkü annem ve babam gibi bir koca bulamayacağımı, bulamadığım için evliliğimin sorun yaşayacağını söylediler. Aynı şekilde, farklı partnerler arayan ve partnerinde kusur bulan kişilerin “Ben anneminki gibi bir evlilik istemiyorum, ben böyle bir evlilik istiyorum” dediğini sıklıkla görüyoruz. Burada ayrıştırılması gereken önemli bir kavram vardır. Herhangi biriyle değil, sevdiğiniz kişiyle ve hayatınızdaki kişiyle evleneceksiniz. Bu yüzden aslında birbirinizle konuşarak ve beklentilerinizi ifade ederek ilişkinizi geliştirebilirsiniz”

Evlilik korkusu gomofobi nedir

Arzu Hamurcu, çiftlerin konuyu anlamaktan ziyade ikna etmeye çalıştıklarını belirterek, şöyle devam etti:

“Bu nedenle evliliğin anlamını konuşmamız lazım. Siz veya partnerinizin evlilikten korktuğunu düşünüyorsanız yani evlilik konusu açıldığında veya ilişki ciddileştiğinde taraflardan biri kaçınma davranışı gösterecektir. Eğer kişinin beklenmedik bir şekilde ortamdan uzaklaştığını ve ortamın gerginleştiğini hissediyorsanız, konuşun. Kimseyi ikna etmek yerine bu korkunun neden ortaya çıktığını anlamaya çalışın. Çünkü çiftlerde sıklıkla iknanın pek olası bir çözüm olarak görülmediğini görüyoruz. Ancak ikna aslında “biliyorum” anlamına gelir. “Bilmiyorsun” anlamına gelir. Bu nedenle çiftlere “istiyorum” yerine “ihtiyacım var”, “istiyorum” yerine “ihtiyacım var” kelimelerini kullanmalarını tavsiye ediyorum. Çünkü burada önemli olan bu kişinin yaşayamadığı ve korktuğu şeylerdir, çünkü evlilik sizin için çok olumlu anlamlar taşıyabileceği gibi birlikte olduğunuz kişi için de çok olumsuz anlamlar taşıyabilir, hayatınız. Bu nedenle içine doğduğunuz aileyle kuracağınız aile arasındaki farka dikkat etmeniz gerekiyor. Doğduğunuz aileden yanınızda getirdiğiniz özelliklerin pek çok şeyden sıyrılabileceğinizi düşünebilirsiniz, ancak bu, uzaktan kumanda pili ile saat pilini karıştırmaya benzer. "Bu yüzden karşınızdakine sorarak, birlikte hareket edip, eye ihtiyaçları olduğunu sorarak ilerleyebiliriz."

“Çiftler ihtiyaçlarını konuşmadığı için korku ortaya çıkıyor”

Çiftlerin en çok ihtiyaçları olan şeyleri konuşamamalarının evlilikle ilgili korkuları artırdığını anlatan Hamurcu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir evliliğin sürmesinin ya da zamanla sönmesinin nedenlerine değinecek olursak, artık ilk günkü ilgi ve merakı korumadıkları söylenebilir. Partnerler tanışmanın ilk günlerinden sonra güven aşamasına girdiğinde ya da bizi beğendiğinde Mesela hayranlık ve balayı aşamasında birçok çift artık ilk günkü kadar heyecanlı değil, bu sorunun en büyük çözümünün birbirimize güvenmek olduğunu söyleyebilirim. İlk birkaç gün yalnızca en sevdiği yemeği, filmi, müziği sorun ama her gün yeni bir şeyler öğrendiğimiz ve zevklerimizin değiştiğini hepimiz biliyoruz, neden 1 yıl sonra ona neyi sevdiğini sormuyoruz? İlgiyi ve merakı her zaman açıkta bıraktığınız bir yemek olarak düşünün. Yemeğin her zaman uzun süre pişmesini sağlayabilirsiniz. Dostça bir ortamda, tartışmaların olmadığı bir ortamda, güven ortamının kurulduğu doğru zamanda, evliliğin ne demek olduğunu, ne anlama geldiğini kendinize nasıl soracağınızı, hayallerinizi nasıl tartışacağınızı gerçekten kendimizi sorgulayarak ilerleyebiliriz. Çiftlerin hayalini kurduğu ve düşündüğü evliliğin, aile evliliği ile aynı olmayacağını bir kez daha vurgulamakta fayda var. Birlikte kurulacak evlilik olacak. Bu yüzden gomofobi hakkında konuştuğumuzda çoğunlukla korku hissederiz çünkü ihtiyaçlarımızdan bahsetmeyiz. Aynı evliliğin devam edeceğini, aynı baskı altında kalacağımızı veya o kadar mükemmel olmayacağını düşünüyoruz. Ancak bunların hiçbirisini karşımızdakine iletmediğimiz için, büyük bir belirsizlik karşısında sadece bu korkuyu sürdürüyoruz. Bugün bu korkuların giderilmemesi durumunda bekarların evlilikten, evlilerin ise çocuklardan uzak duracağını görüyoruz. Dolayısıyla bu ihtiyaçları partnerimizle birlikte sağlıklı, tartışmasız bir ortamda tartışmak aşk haritamızı genişletecek ve bizi ilişkilerimizde ustalaştıracaktır."