Meme kanserinde el ile muayenenin önemi uzmanlar tarafından sık sık hatırlatılıyor! Uzmanlar belirtileri açıklamaya devam ediyor! Tüm detaylara haberimizden ulaşabilirsiniz.
MEME KANSERİNDE EL İLE MUAYENE
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Neslihan Özyurt meme kanseri belirtilerine değindi. Özyurt açıklamasında şu sözleri söyledi; 'Meme kanseri belirtileri meme ucundan kanlı ya da şeffaf akıntı, memede ya da koltuk altında ağrılı ya da ağrısız ele gelen kitle olarak önümüze geliyor. Meme başının içe doğru çekilmesi, çökmesi ya da şeklinin bozulması, meme başı derisinde soyulma, kabuklaşma, meme cildinde yara, kızarıklık ya da portakal kabuğu görünümü gibi ödem, şişlik, büyüme, şekil bozukluğu ya da asimetri olması da görülen diğer belirtilerden bazıları. Bu tür belirtiler anlaşıldığı zaman en kısa zamanda doktora gitmek gerekiyor. Meme kanseri risk faktörü yaş, ırk, sigara alkol kullanımı, kırmızı et ve doymuş yağlardan fazla beslenme, hareketsiz hayat, uzun süre adet görmek, hiç doğum yapmamak ya da ilk çocuğunu 30 yaşından sonra doğurmak yer alıyor. Meme kanseri tanısı alan kadınların yüzde 10'u genetiktir. Birinci derece akrabada meme kanseri olan kişinin riski iki kat artıyor. Birinci derece iki akrabada meme kanseri olması riski üçe katlıyor. Kesin olmamakla beraber babasında ya erkek kardeşinde meme kanseri olan kadınların meme kanseri riski artıyor. Eğer meme kanseri erken teşhis edilirse hastaların yüzde 90'ından fazlası normal hayatına devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü bu sebeple 2004 senesinden bu tarafa meme kanserinde erken teşhisin önemi ve meme kanseri farkındalığının artması için Ekim ayını Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı olarak belirledi. Ekim ayında hastalık farkındalığının artması için eğitim faaliyetleri yapılıyor,
insanların tarama programlarına ilgi göstermesi hedefleniyor. Ülkede 40-69 yaş arasındaki kadınların iki senede bir mamografi, 40 yaştan itibaren senede bir kez doktora meme muayenesi için başvurarak tarama yaptırması öneriliyor. Birinci derece yakınında meme kanseri olan kişiler varsa bu muayeneler kanser tanısı olan akrabanın tanı aldığı yaştan 5 sene öncesinde başlamalı. Meme ultrasonu, gerekli durumlarda meme MR'ı, kan testi gibi testler yapılıyor. Memede kitle olduğu anlaşıldıktan sonra biyopsinin patolojik incelemesi yapılır ve tanı konur. Sistemik görüntüleme yöntemleri ve hastalık evresine karar verildikten sonra tedavi planlanır. Meme kanseri tedavisinde cerrahi, radyoterapi, kemoterapi, hormonal tedaviler, immünoterapi gibi tedaviler evreye göre uygulanıyor. Meme kanserinden korunmak için sigarayı bırakmak başta olarak kilo kontrolü, dengeli ve sağlıklı beslenme önemli. Sigara ve alkolden kaçınmak, haftada en az 1.5-2.5 saatlik tempolu yürüyüş, doğum sonrası en az 2 sene emzirme, stresten kaçınma, rutin tarama testlerine uyma önemlidir. Ailesinde meme kanseri olan kişilerin kendilerinde bu hastalığın sıklığının artmış olabileceğini düşünüp genetik danışma alması ve daha erken yaşlarda tarama kontrollerine başlaması tavsiye ediliyor.'
