Bu yıl, dünya nüfusunun yaklaşık yarısı, ABD'nin yanı sıra İngiltere, Hindistan ve Meksika gibi ülkelerdeki seçimlerde oy kullanmaya hazırlanırken yapay zekânın demokratik süreç için ne kadar sorunlu olduğunu öğrenecek.
Aday ve parti politikalarını belirlemekle görevli seçmenler zaten zor bir işle karşı karşıyaydı. Şimdi, yapay zekâ bu süreci çok daha zor hale getirmekle tehdit ediyor. Wharton'da doçent olan Ethan Mollick bu ay yazdığı bir makalede, "Yapay zekâ gelişimini durdursak bile, 2023 sonrası bilgi ortamı asla eskisi gibi olmayacak" dedi.
ChatGPT tarafından teşvik edilen üretken yapay zekâdaki son gelişmeler, teknolojinin artık çok daha büyük bir sorun olduğu anlamına geliyor.
New Hampshire'daki seçmenler, resmi olmayan Demokrat önseçimi öncesinde Joe Biden'ın kendilerine oy kullanmamalarını söylediği telefonlar almaya başladıktan sonra bunu zor yoldan öğrendi.
İlk olarak, pazartesi günü NBC News tarafından bildirilen deepfake robocall'lar, insanları salı günkü oylamadan uzak tutmaya çalışmadan önce klasik Biden sloganı olan "ne saçmalık" ile açılıyordu.
Biden robot çağrısının, gerçek bir sesi sahtesinden ayırt etmenin ne kadar zor olabileceği nedeniyle de özellikle tehlikeli olduğu belirtiliyor.
Ağustos ayında PLOS ONE dergisinde yayınlanan hakemli araştırma, insanların yapay olarak üretilen konuşmayı tespit etmekte zamanın dörtte birinden daha fazla zorlandığını ortaya koydu. Araştırmacılar, o dönemde "Konuşma sahtekarlıklarını tespit etmenin zorluğu, bunların kötüye kullanım potansiyelini doğruluyor" ifadelerini kullanmıştı.
DEEPFAKE’LERİN ARKASINDAKİ İSİM BİLİNİYOR MU?
Öte yandan, yapay zekâ tarafından üretilen deepfake'ler başka sorunlara da neden oluyor. Birleşik Krallık'ta Fenimore Harper Communications tarafından yapılan bir araştırmada, Facebook'ta Başbakan Rishi Sunak'ı taklit eden 100'den fazla deepfake video reklamı bulundu.
Araştırmaya göre, 143 tanesi 8 Aralık-8 Ocak tarihleri arasında ortaya çıkarılan ücretli reklamlar 400 binden fazla kişiye ulaşmış olabilir. Reklamların finansmanı, aralarında Malezya, Filipinler ve ABD'nin de bulunduğu 23 ülkeden sağlanmış görünüyor.
Fenimore Harper'ın raporunda, "Bu, Birleşik Krallık'taki bir siyasi figürün derinlemesine sahte bir videosunun ilk yaygın ücretli tanıtımı gibi görünüyor" denildi.
ABD ve Birleşik Krallık'taki deepfake'lerin arkasında kimin olduğu tam olarak belli olmasa da, yapay zekânın son zamanlarda yaygınlaşması, internet erişimi ve bir yapay zekâ aracı olan hemen herkesin bazı tahribatlara neden olabileceği anlamına geliyor.
Mollick bülteninde, yapay zekâ girişimi Heygen'e kendisinin 30 saniyelik bir videosunu ve sesinin 30 saniyesini göndererek birkaç dakika içinde nasıl bir deepfake video oluşturduğunu belirtti.
