DOLAR
34,64 -0,26%
EURO
36,58 -0,12%
ALTIN
2.934,53 -0,01%
BITCOIN
3.301.271,37 -0,47%

Az önce duyuruldu! 70 TL'den 130 TL'ye yükseltildi

Diyanet İşleri Yüksek Kurulu tarafından 2024 yılı fitre ücretleri açıklandı. Fitre maliyetleri geçen yıla göre yüzde 85 arttı.

Yayın Tarihi: 13.03.2024 22:32
Güncelleme Tarihi: 13.03.2024 22:32

Az önce duyuruldu! 70 TL'den 130 TL'ye yükseltildi

Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Haçkalı'nın başkanlığında yapılan toplantıda 2024 yılı Ramazan ayına ait fitre miktarı belirlenmesi konusunun görüşüldüğü açıklandı.

Toplantının ardından yapılan açıklamada, ilgili hadis, mevcut sosyo-ekonomik durum ve günlük beslenme ihtiyaçları dikkate alınarak 2024 yılı Ramazan ayına ait yurt içi fitre tutarının 130 TL olarak belirlendiği belirtildi. Bu tutarın nakit veya gıda olarak ödenebileceği, benzeri eşyaların ayni olarak bağışlanabileceği vurgulandı. Belirlenen bu miktarın ayrıca günlük oruç sırasındaki fidye bedeli olduğu da belirtiliyor. Açıklamada ayrıca vergi mükelleflerinin günlük gıda harcamalarına eşit miktarda fitre bağışında bulunabilecekleri kaydedildi.

Fitre nedir?

Fitre, yaygın olarak Fitre olarak bilinen bir yardım kuruluşudur. İnsanlığın yaratılışına, Ramazan ayının orucuna ve bayramın gelişine bir teşekkür sayılır. Bu, dini açıdan zengin Müslümanların ve varlıklı kişilerin Ramazan ayı bitmeden belirli kişilere vermesi gerekli olan bir sadakadır ve bunu farz kılmaktadır.

Fitre miktarı

Fitre ne zaman verilir?

Fitre, Müslümanların Ramazan Bayramı öncesinde kendilerine ve varsa küçük çocuklarına vermeleri gereken bir sadakadır. Hz.Peygamberimiz, her Müslümanın fitre vermesi gerektiğini, bu konuda köle-hür, yaşlı-genç, erkek-kadın her Müslümanın fitre vermesi gerektiğini bildirmiş ve kendisinin de fitre vermesi gerektiğini söylemiştir. Fitre verme zamanı genel olarak Ramazan Bayramının birinci günü olmakla birlikte, bayramdan önce de verilebilmektedir. Aslında bu daha erdemli sayılır. Ancak bayram namazı öncesi verilmesi tavsiye edilir.

Şafiilere göre, geçerli bir sebep olmadığı sürece, bayramın ilk günü fitre kurbanının güneş batmadan önce kesilmesi gerekir. Ramazan ayının ilk günü de fitre vermek caizdir. Fitre sunmanın amacı, fakirlere toplum standartlarına uygun günlük yiyecek dağıtmak ve böylelikle bayram sevinçlerine katkıda bulunmaktır.

Şu anda fitre miktarını belirlerken kişinin normal günlük beslenme ihtiyacını karşılayan miktar (iki porsiyon) ölçülüyor. Bir kimse, dinen zengin sayılan bir kişiye, onun akrabalarına (anne, baba, dede, büyükanne) ve soyundan gelenlere (çocuk ve torunlara) fitre veremez. Fitre bir fakire verilebilir veya birkaç fakir arasında dağıtılabilir. Ancak kişi başına düşen doz, teknisyenin dozundan az olmamalıdır.

Fitreyi kimler alabilir?

Fitre, başkalarına muhtaç olmayan fakir Müslümanlara verilir. Oruç sırasında fitre zekatı veya fidyeyi ödemek zorunda olan kişinin doğrudan veya dolaylı olarak bir menfaat elde etmemesi önemlidir.

Fitre kimlere verilmez?

Aynı kural zekat için de geçerli olduğu söyleniyor. Bu nedenle kişi, zekatını, fitresini ve fidyesini annesine, babasına, dedesine ve büyükannesine, çocuklarına, torunlarına ve bunların çocuklarına aktarmaz. Ayrıca eşler birbirlerine zekat, fitre ve fidye ödeyemezler.

Fitre şu kişilere verilemez:

- Anneye, babaya, büyükbabaya ve büyükanneye

- Oğulları, oğulların çocukları, kızları, kızlarının çocukları ve bunlardan doğan çocuklar,

- Eşinize,

- Zenginler, yani temel ihtiyaçlarının ötesinde yeterli varlığa sahip olanlar için;

- Babaları zengin olan ergenlik öncesi çocuklara. Ayrıca kardeş, teyze, amca, bunların çocukları, gelin, damat, kayınpeder, kayınvalide gibi akrabalar da varlıklı olmadıkları takdirde zekat, fitre ve fidye alabilirler.

Oruç sırasındaki fidye, fıtra sadakasına karşılık gelir. Bu fidye Ramazan ayının başında, Ramazan ayı boyunca veya Ramazan ayının sonunda ödenebilir. Fidyenin tamamı fakirlere toplu olarak verilebileceği gibi, fakirlere tek tek de verilebilir. Böyle bir duruma düşen kişiler, eğer fidyeyi ödeyemiyorlarsa Allah'tan af dilerler. Hanefilere göre oruç tutamayacak durumda olan yaşlılar veya gelecekte oruç tutabilecek durumda olan ancak iyileşme ümidi olmayan hastalar, kaçırdıkları orucu fidye ödeyerek telafi edebilirler. Daha önce ödenen fidyeler artık geçerli değildir ve gönüllü bağış/sadaka olarak kabul edilecektir.