Uzmanlar, Karadeniz’de beklenen büyük bir felaket konusunda tarih vererek uyarılarda bulundu. Deniz sıcaklıklarında yaşanan anormalliklere dikkat çeken uzmanlar, İstanbul üzerinden Karadeniz’e giriş yapacak olan ‘Blackane’ adlı kasırga benzeri fırtına oluşumlarına karşı ciddi risklerin bulunduğunu belirtti. Özellikle su sıcaklıklarının anormal seviyelere ulaşmasıyla tetiklenebilecek olan bu tehlikeli hava olayları, Türkiye genelinde endişe yaratmış durumda. Peki, bu felaket senaryosunda hangi tarihlerde neye dikkat edilmeli? İşte uzmanların açıklamaları ve paylaşılan risk haritası.
KARADENİZ'DE 'BLACKANE' RİSKİ NEDİR?
Son dönemde, Karadeniz bölgesinde deniz suyu sıcaklıklarının normalin üzerinde seyretmesi, bölgeyi tehlikeli hava olayları için uygun bir zemin haline getirdi. Uzmanların 'Blackane' olarak adlandırdığı bu fırtına türü, kasırga benzeri özellikler taşıyan ve büyük yıkımlara yol açabilecek bir doğal afet olarak tanımlanıyor. Özellikle deniz sıcaklıklarının yükselmesiyle birlikte, bu tür fırtınaların tetiklenme riski artıyor. Uzmanlar, İstanbul’dan başlayarak Karadeniz’e giriş yapacak olan bu tehlikeli oluşumların, Türkiye’de ciddi sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor.
UZMANLARIN TARİH UYARISI: DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN GÜNLER
Hava tahminleri ve meteorolojik veriler, Karadeniz’deki su sıcaklıklarının anormal derecede yüksek olduğunu gösteriyor. Bu durum, bölgedeki hava şartlarını istikrarsız hale getirerek, ‘Blackane’ gibi tehlikeli fırtınaların oluşmasına neden olabiliyor. Uzmanlar, özellikle 30 Ağustos - 1 Eylül tarihleri arasında bu tür fırtınaların oluşma riskinin yüksek olduğunu belirtiyor.
Hava Forum’un sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlarda, “Karadeniz'deki su sıcaklıkları endişe verici boyutlara ulaşmış durumda. Bu durum, bazı tahminlerde ‘Blackane’ benzeri fırtınaların oluşabileceğini gösteriyor. Henüz kesin bir durum olmasa da, bu tarihler arasında dikkatli olmakta fayda var” ifadeleri kullanıldı.
BLACKANE OLUŞUM RİSK HARİTASI PAYLAŞILDI
Uzmanların yaptığı uyarılarda, özellikle İstanbul’dan başlayarak Karadeniz’e doğru ilerleyecek olan bu tehlikeli fırtınanın oluşturabileceği risklere dikkat çekiliyor. Paylaşılan haritada, Karadeniz'in çeşitli bölgelerinde riskin yüksek olduğu alanlar gösteriliyor. Harita, özellikle Karadeniz’in kıyı bölgelerindeki illeri kapsayan geniş bir alanı işaret ediyor.
Bu harita, bölgedeki su sıcaklıklarının ve atmosferik basınç farklarının artmasıyla tetiklenebilecek olan fırtınaların etkileyebileceği bölgeleri gösteriyor. Uzmanlar, bu haritanın 30 Ağustos - 1 Eylül tarihleri için geçerli olduğunu ve bu tarihlerde özellikle dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyorlar.
KARADENİZ'DE BLACKANE OLUŞUMUNA KARŞI NE YAPILMALI?
Peki, Karadeniz’de olası bir ‘Blackane’ fırtınası durumunda ne gibi önlemler alınmalı? Uzmanlar, özellikle kıyı bölgelerinde yaşayan vatandaşların bu tür fırtına uyarılarına karşı dikkatli olmalarını ve yetkililerden gelen uyarıları takip etmelerini öneriyor. Ayrıca, bu tür fırtınaların etkisini azaltmak için şu önlemler alınabilir:
- Deniz Araçları İçin Uyarı: Fırtına öncesinde, denizde bulunan tüm deniz araçlarının güvenli limanlara çekilmesi ve deniz trafiğinin durdurulması gerekebilir.
- Kıyı Bölgelerindeki Tedbirler: Kıyı bölgelerinde bulunan yapıların güçlendirilmesi, fırtına sırasında can ve mal kaybını en aza indirebilir.
- Acil Durum Planları: Bölge halkının acil durum planları hazırlaması ve fırtına anında neler yapmaları gerektiğini bilmeleri önemlidir.
BLACKANE TEHLİKESİ VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
Son yıllarda dünya genelinde artan hava olayları ve iklim değişikliği, Türkiye’de de etkilerini göstermeye devam ediyor. Karadeniz bölgesinde su sıcaklıklarının anormal seviyelere ulaşması, bu tehlikeli hava olaylarının artmasına neden olabilir. Uzmanlar, bu tür felaketlerin önlenmesi için iklim değişikliği ile mücadeleye daha fazla önem verilmesi gerektiğini vurguluyor.
İklim değişikliğinin olumsuz etkileriyle başa çıkmak ve bu tür felaketleri engellemek için hem bireysel hem de toplumsal olarak önlemler almak gerekiyor. Özellikle su kaynaklarının korunması, yeşil alanların artırılması ve karbon salınımının azaltılması gibi adımlar, bu mücadelede önemli rol oynuyor.