Deprem korkuları günden güne artıyor! Uzman isim tek tek uyardı! Tüm detaylara haberimizden ulaşabilirsiniz.
UZMAN İSİMDEN DEPREM BEKLENTİLERİ
6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve 11 ili derinden etkileyen iki büyük deprem sonrasında uzmanların depremle ilgili açıklama ve uyarıları da hız kazandı. Prof. Dr. Naci Görür Marmara, Ege ve Akdeniz bölgesindeki illerin daha riskli olduğunu açıkladı. Görür açıklamasında şu sözlere yer verdi; 'Bu dönemde bizim canlarımızı toprağa vermememiz gerekli, bunu yapmalıyız. Ben bir bilim insanı olarak isyan ediyorum. Bu depremler yaşandığında yer bilimciler diğer bilim insanları da değişik bir hale giriyor. Deprem olmadan önce deprem olabilecek yerleri tahmin edip uyarıyorlar. O deprem gelirse kaç büyüklükte yaşanır, ne kadar zarar verir? diye tahmin ediyorlar. Ama insanları uyarıyorlar. Bilinçlenilmesini istiyorlar. Depremler insanları öldürürken halkın kendisi yaşarken görürken yöneticiler depremlerin içinde devlet ve yerel yönetimler olarak canhıraş yaparken hiçbir şey değişmiyor. Deprem hattında Kahramanmaraş'tan Hatay'a kadar telefonuma sürekli mesaj geliyor. Bir kitle her konuda hassas. Hak veriyorum, canları acıyor. Ben de üzülüyorum ama bu kadar hassas davranırken üç sene önce burada deprem olur derken halkımızın tepkisi neredeydi?' Katıldığı programda Candaş Tolga Işık ise Görür'e şunları söyledi; 'Sen öyle diyorsun da başka bir bilim insanı da İstanbul'da deprem olmayacak diyor.' Görür bu açıklamalara şöyle cevap verdi; 'Size her şeyim üstüne yemin ederim, kalıbımı basarım biz bu kafayla devam edersek 2145 senesinde 2245'te deprem olsa aynı insan ve mal kaybını yaşarız. Bilim insanları arasındaki tartışmaların sosyal medyada olması, deprem gibi şu an Türkiye'nin büyük ulusal güvenlik tehdidi ile baş etmek zorunda olduğu ülkede büyük bir yanlış. 1999 depremi yaşandığında Marmara Denizi dünyada bilinmeyen bir denizdi. Bizim çalışmalarımızdan sonra dünyanın en bilinen denizi oldu. Yüzlerce makale yazıldı, bütün dünya bu denizi biliyor. Yer bilimciler olarak artık deprem nerede olacak, ne zaman olacak tartışmayalım. Halk korktuğu için böyle şeyler sorabilir ama ben halkımın da bu programa özenli şekilde ulaşabilmesini istiyorum. Biz artık depremin bizi yıkamayacağı, çocuklarımızı kurban etmeyeceğimiz, nesillerimizi sağlıkla taşıyacak, depreme dirençli yerleşim alanlarının kurulması bütün enerjimizi halka ve yerel yöneteme anlatabilmek için programın ilerlemesini istiyoruz.
Hiçbir şekilde kavga içinde değiliz. Hükümeti de devleti de halkı da bizim. Artık kimseyi suçlamanın anlamı yok. Depremi durduramayız ancak zararını azaltabiliriz. Benim umudum var. Bu kadar insanımız toprağa girdikten sonra eskiye dönemeyeceğini kolay kolay unutamayacağını, bu kadar insanın ölümünden az ya da çok sorumluluğu olduğunu anlaması ve bilmeleri lazım. Bu genç kuşak bunun farkındadır. Halka güvenmek istiyorum. Bizim ebediyen bu topraklarda yaşayacağımıza göre depremi durduramıyoruz ama zararı azaltılabilir. Deprem dirençli yerleşim alanlarını bizzat bizi yöneten kişilerden isteyip, devletin şefkatini, anlayışını isteyip, yerel yönetimle el ele kol kola sarılıp, birbirimizi itip kakmadan bu acı ve kaderde geleceğimiz için depreme dirençli yerleşim yerlerinin yapılması gerekli. Bu olur mu? Evet olur, yapanlar var. Avrasya ve Anadolu levhası arasındaki sınır boyu Anadolu göreceli şekilde Batı'ya uzanıyor. Levha sınırı ve levhalarda hareketlilik olduğu için arzın içindeki sıcaklık farkıyla burada depremler yaşanacaktır. Türkiye'nin en tehlikeli deprem sınırı Karlıova ile Yunanistan'a kadar olan 1650 kilometre. İkincisi Doğu Anadolu Fay Hattı'nda Bingöl ve Karlıova arasındaki akademik sorun. Arap levhası kuzeye doğru geldiği için deprem yaşanıyor. Afrika, Kıbrıs'ın altına daldığı için Akdeniz'de de çok deprem yaşanıyor. Kahramanmaraş'ta deprem enerjinin bir kısmını güneye doğru veriyor. Burada deprem olduğunda söyledik. Burada iki deprem yaşanınca güneye dikkat edin dedik. Güney kesimde Hatay ve Adana havzası var. Hatay'da da oldu. Levha hareketliliğiyle enerji diğer faylara transfer edilmiş olabilir. Adana havzası devamı Kıbrıs'ta sınırlıdır. Yedisu fayında 7 büyüklüğünde deprem yaşanabilir. 1780'li senelerde 7.4 büyüklüğünde deprem üretilmiş. O zamandan beri deprem yok. Erzincan depremi oldu ve oraya stres biriktirmiştir. Bu kesimlerde hassas olmak gerekiyor. Kırılma neredeyse kırılan yer duruyor. Kırılmayan yeri de kıracaktır. İstanbul'da deprem bekliyoruz. Bunun sebepleri var. Bölge sismik bir boşluk. Bizim yaptığımız araştırma ve çalışmalar Marmara kırılmasının mecburiyetini gösteriyor. Adalar fayı ve Kumburgaz fayı beraber veya ayrı ayrı kırılacak. Batı Tekirdağ fayının 1912 senesinde kırıldığını düşünüyoruz. Yani İstanbul'da deprem yaşanacak deme sebebimiz bilimsel. İstanbul haricinde Kahramanmaraş diyorduk. Orası gitti. İki bence Yedisu Erzincan-Karlıova arası ve Karlıova Bingöl Göynük arası. 7.2 ve 7.4 büyüklüğünde deprem olabilir. İzmir Körfez'de büyük bir fay var. İzmir fayı ciddi bir fay ve 7 üstünde bir deprem olabilir. Körfez alanı 70 kilometre olmasına rağmen 117 kişi hayatını kaybetti. İzmir bölgesinde 12-13 tane aktif fay var.'