Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye'yi neredeyse her gün deprem konusunda, özellikle de İstanbul'daki büyük deprem konusunda uyarmaya devam ediyor. Naci Görür'e tartışmalı açıklamalarda bulunsa da jeofizik mühendisi Prof. Dr. Ahmet Ercan'ın depremle ilgili açıklamaları da basında yer aldı.
Deprem uzmanları depreme dayanıklı şehirler çağrısında bulunurken, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Afet Yönetimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, deprem anında toplanmaya uygun olan güvenli alanlar için altyapının hazırlanmasının, acil sahadaki ihtiyaçların karşılanmasının önemine değindi.
Bingöl Üniversitesi'nin İTÜ ve altyapı iş birliğiyle düzenlediği "deprem çalıştayı" için kentte bulunan Prof. Dr. Kadıoğlu, burada yaptığı konuşmasında Türkiye'deki afet yoğunlaşma alanlarının belirlendiğini ve bunların ihtiyaçlarının kent yetkilileri tarafından hazırlanması gerektiğini söyledi.
"Altyapısıyla örnek alabileceğimiz bir sahneleme alanımız henüz yok" diyen Kadıoğlu, başta Japonya olmak üzere dünyanın her yerinde afet sahneleme alanlarının belirlendiğini, genellikle konser, toplantı ve etkinliklerin yapıldığı alan olduğunu anlattı.
Bu alanların acil durumlar sırasında insanların temel ihtiyaçlarını karşılayabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Kadıoğlu, şöyle devam etti:
*Acil toplanma alanlarında afet durumunda kullanılmak üzere fosseptikler açılmaktadır. Genellikle bazıları sigorta kapsamındadır. Ancak herhangi bir felaket anında açılarak kabin tuvalete dönüştürülebiliyor.
* Çoğu tezgah yemek pişirmek için kurulmuştur. Bu parklarda çardaklar bulunuyor ve üzeri naylonla kaplanarak sahra hastanesine dönüştürülüyor. Özellikle bu parkların altında deprem anında kırılmayan dairesel tanklar bulunmaktadır. Bu rezervuarlar oraya sığınan insanlara su sağlıyordu.
* Bu alanlar acil durumlarda nüfusun en az üç günlük ihtiyacını karşılayabilecek altyapıya sahiptir. Toplanma alanları insanların yeme, içme, tuvalete gitme gibi temel ihtiyaçlarını karşılayacak altyapıya ihtiyaç duymaktadır. Bunun 1-2 tane de olsa örneği şu anda çok fazla değil. Bu tedbirlerin Türkiye'de yaygınlaşması lazım.
“Depremler su baskınlarına, yangınlara ve heyelanlara neden olabilir”
Prof. Dr. Kadıoğlu, bazen bir afetin birçok felakete yol açabileceğine dikkat çekerek, bu afetlere "ikincil afetler" denildiğini söylerken şu ifadeleri kullandı:
“Örneğin deprem boruları, barajları patlatabilir, su baskınlarına, yangınlara, heyelanlara neden olabilir. Deprem biriken karı harekete geçirebilir ve çığlara neden olabilir. Depremler aynı zamanda birçok ikincil felakete de neden olur. Bu nedenle afet yönetimini “tek seferlik bir afet” olarak görmüyoruz."
"Genel olarak ikincil afetleri düşünüyor ve uygun önlemleri almaya çalışıyoruz" diyen Kadıoğlu, depreme hazırlanırken su baskını ihtimaline karşı kapsamlı tedbirlerin düşünülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Afet anında su borularının zarar görmemesi için önceden bazı tedbirlerin alınmasını öneren Kadıoğlu, depremde yeni su şebekesinin borularının dahi açığa çıktığını söyledi. Kadıoğlu, “Mesela bir şehrin suyunun tek kaynaktan olması çok tehlikelidir. Eğer su birden fazla yerden geliyorsa bu gerekliliğin korunması gerekir." diye konuştu.
